16 Ocak 2017 Pazartesi

Palamut, Bakteriler ve Başka Ufak Şeyler

Kanatlarını aç ve mutlu yaşa!


   Galiba izlediğim bir film yahut dizide görmüş ve not almışım bunu. Hoşuma giden ufak tefek şeyleri(bir kelime, bir replik, bir fikir) kaynak göstermeden bir yerlere not almak huyumdur. Komik olan ne biliyor musunuz? 



   Özellikle replikleri yazarken, her defasında kaynağı yazmama gerek olmadığını, hatırlayabileceğimi düşünürüm. Ama hatırlamam…



   Gelelim neden bu cümleyle bu yazıya başladığıma. Bloğa yazı yazmak istemiştim, çoğu zaman olduğu gibi ne yazacağımı bilmiyordum ve yazacak bir şeyler bulurum diye düşünüp notlarıma bakarken bunu gördüm. Sonra dedim ki, aradığın şey bu,  Fasulye!

   Cümlenin olmayan kaynağını ve yazılış amacına açıklık getirdiğine göre, asıl yazıya geçsen yavrum? Baş üstüne efenim.

   Kanatlarını aç ve mutlu yaşa… Bir kuş için, kanatlarını açtığı ilk an(yazan kişi burada tamamen tahminlerine dayanıyor) anne veya babası tarafından uçmayı öğrensin diye yuvadan dışarı itildiği an değil midir? Yani büyük ihtimal o ana kadar karşılaştığı en büyük zorlukla karşılaştığı sırada. Tabii kanatlarını açtığı an uçamıyor, epey denemesi, uğraşması, didinmesi, başarısız olması ve yeniden denemesi gerekiyor; uçmayı öğrenene kadar. Eğer uçamayınca yaşadığı o düşme hissinden zevk alan çılgın bir kuş değilse, lunaparklara gidip bir yandan ödümüz patlarken bir yandan eğlenen bizler gibi, o halde bu kuş uçabilene kadar mutlu olamayacak.



   Konuya ufacık ara veriyorum, sürekli kuş deyince garip geldi, bu kuşa bir isim vermek istiyorum. Ne olsa… ‘Palamut’ olsun. Adını ben verdim, yaşını Allah versin. Devam edebiliriz.

   Palamut hakkında bildiklerimiz şunlar: yumurtasından çıktığı andan beri yuvasında ekmek elden su gölden yaşıyor, anasının atasının kanadı altında uyuyor, dünyanın gördüğü yerlerden ibaret olduğunu zannediyor ve günlerini böylece geçiriyor.



   Ve bir gün, her şey her zamanki gibi sıradan bir şekilde ilerlerken hayatının en büyük kazığını yiyor: yuvadan atılıyor, hem de en yakınları tarafından! Önce bocalıyor, düşüyor, beceriksizce kanatlarını açmaya çalışıyor, düşmeye devam ediyor ve ‘artık her şey bitti’ diye düşünüyor. Tam o sırada bir yandan kanat veriyor babası, yardım ediyor, sonra yeniden atıyor yuvadan. Tekrar, tekrar ve tekrar: ta ki uçmayı başarana dek.



   Rüzgârın ona destek verdiğini, tüylerini dalgalandırdığını, havada süzülebildiğini hissettiğindeyse asıl lezzeti tadıyor, ilk kez gerçekten yaşıyormuş gibi hissediyor.

   Birazcık hüzünlendim galiba… Palamut daha dün yumurtadan çıkmış korkak bir yavruydu, hangi ara yuvadan uçup gitti yahu! Satırlarımda büyümüştü…

   Palamut artık zorlu ve eğlenceli bir hayat yoluna adımını attığına göre ben size başka bir şeyden daha bahsetmek istiyorum. Fizik çalışmaya çalışırken fizik formüllerini sadece çözemediğim fizik sorularını çözmek için kullanmak zorunda olmadığımı fark ettim.



   Mesela ‘yük korunumludur’. Yani sizin etrafa yaydığınız, neşe, sevinç, kahkaha, mutluluk havaya karışık gitmiyor, başka başka insanlara yayılıp onların kalbinde yer buluyor. Ufacık bir tebessüm bile gidip bambaşka birinin dudak kıvrımlarına yerleşiyor.

   ‘O zaman hüzün de mi başkalarına geçecek?’ diyorsanız, gidin toprağa basın bence. Toprağa geçen hüznün bakteriler tarafından yenildiğini duydum, sadece kuru yaprak yemeyecekler ya.



   Biyoloji hocama “Bakteriler de boşaltım yapıyorsa o zararlı şeyleri yemelerinin ne manası kaldı, sonuçta geri toprağa veriyorlarmış?” demiştim. Bana bakterilerin benim gibi olmadığını, gözlük falan takmadıklarını, gelip bana “N’aber Fasulye?” diyemeyeceklerini söyledi. Lakin ben hala soruma kesin bir cevap alamadım, yetkililerden açıklama bekliyorum. Laf olsun diye sormamıştım, gerçekten merak ediyorum yahu!

   Bu yazıyı burada bitiriyorum, kanatlarınızı açın ve mutlu yaşayın!



   Selametle..

   Sonradan ekleme bir not bırakayım buraya. Ne demiş Nazım Hikmet?
İnsanların kanatları yok
İnsanların kanatları yüreklerinde
Share:

6 yorum :

  1. Ben Palamutu çok sevdim, bir gün onunla tanışmak isterim. Yine şahane bi yazı olmuş Fasulye! :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kim bilir, belki bir gün bizim okula düşer yolu. Uçmayı yeni öğrendi ve çoook meraklı bir kuşa benziyor :D

      Sil
  2. Yine sırıtarak okudum , çok eğlenceliydi :D Satırlarında büyüttüğün Palamuta da mutluluklar :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim @_@ Henüz ondan başka bir haber alamadım ama iyidir herhalde :D

      Sil
  3. ah ah bunlar hep senin fazla zekandan ah :)

    YanıtlaSil

Bu bloğun tüm hakları pamuğa ekilmiş bir fasulye tohumunun içinde saklıdır. Blogger tarafından desteklenmektedir.