15 Kasım 2016 Salı

Hala Yaşıyorum!

   


   Uzuun bir zamandır yoktum. Ama bir sorun, neden yoktum? Adına sınav haftası, sınav maratonu denilen, çoğu kişinin ölüm kalım savaşı verdiği bir zaman diliminin tam ortasındaydım çünkü.
 
   Bu hafta ya da haftalar çoğu insan için bol stres, gözyaşı, ‘asla yapamayacağım, bu sene kalıyorum’ feryatları içinde geçer.

   Benim içinse o kadar kötü değil. Çünkü çoğunlukla stres yapmayan biriyim! Gerçekten, kahve ile yaşar, son günlerde çalışır, ‘olduğu kadar olmadığı kader, yapacak bir şey yok, ileriki maçlara bakalım, sınıfta kalmadığım sürede sorun yok’ felsefesiyle hayatımı sürdürürüm.

   Tek dezavantaj bu haftanın özellikle sonlarına doğru kafamın hallaç pamuğu kıvamına gelmesi galiba… Mesela sonunda, Allah’a şükür ki sınavların sonlandığı bugün, kitap okurken bir anda ‘galibiyet’ kelimesinin anlamını unuttum.

   Genelde okulda ve dönüş yolunda şalımın kenarına taktığım bir mandal vardır, zira çok tatlı olduğunu düşünmekteyim. Neyse efenim, işte bugün bahçede bir hoca onu işaret edip “O mandal ne orada?” diye sorunca ona “mandal” cevabını verdim. Bence mantıklıydı ama arkadaşlarım saçmaladığımı düşünüyor.

   Sonra zaten normalde de insanların dediği şeyleri ilk duyuşta anlamakta zorluk çekerken, bugünlerde her şeyi yemekmiş gibi duyuyorum. Sanki izlediğim belgesel, konuşan hoca ve arkadaşlarım, herkes yemekten bahsediyor.

   Ha bir de ‘edebiyat’ yazısını ‘ejderiya’ diye okumak, bir yemeğin neli olduğunu soran kişiye “Çantamda” diye cevap vermek de sınav haftası etkilerinden yalnızca birkaçı.
   Sanmayın ki sınavlar bitti, ikinci sınavlara kadar kafam rahat. Asıl ölüm kalım meselesi şimdi başlıyor: performans ödevleri.

   Mesela 30 Kasım’a kadar Tarih dersi için okuduğum 500 küsür sayfalık Osmanlı Devleti Tarihi kitabından özet çıkarmalıyım, neyse ki okuyacak son iki padişahım kaldı. Bu meyanda(çok hoşuma gitti bu, ne anlama geldiğini bugün öğrendim de) kitabın o kadar uzun olması tamamen benim yüzümden. Hoca seçimi bize bırakmışken ve herkes gidip 200 küsür sayfalık Biz Osmanlıyız kitabını okurken benim neyime 500 küsür sayfalık kitap seçmek? Hazır okuyorken tam okuyayım çabası, ben pişman değilim.

   Aynı anda birkaç kitap okur musunuz? Ben şu an hem Endülüs, hem de Osmanlı devletleri tarihi okuyorum. Ve ikisi de tarih olduğu, ikisini de her gün okuduğum halde hiç birbirine karıştırmadım, garip geliyor başta ama ikisi de gerçekten birbirinden çok ama çok farklı imiş.

   Şimdi aynı anda iki tarihi kitap okuyorsam sanmayın ki siyasi bilgiye boğuyorum kendimi. Bazen ağlayacak dereceye geliyorum yahu! Kendimi fazla kaptırmadım ben, ama gerçekler acı…

   Bakın ne buldum: ‘There is no sense about nonsense.’ Çok hoşuma gitti.

   Bir de son zamanlarda yazıları tersten yazmaya takmış bulunmaktayım, aynayla bakınca okunabilecek türden. Şu an neredeyse düz yazdığımla aynı hızda ters yazabiliyorum. Kendime özgü bir dilmiş gibi oluyor. Böyle anlarda kendimi aşırı becerikli gibi hissediyorum. Sonra bir bakıyorum yapacak tonla şey var, ben hala hiçbirini yapmamışım, yumurta kapıya dayanmış. Ama elbette kendimi becerikli hissetmeye devam ediyorum. Her konuda her şeyi yapabilecek değilim ya canım.

   İspanyolca 10'a kadar sayabiliyorum, sayılar kulağa çok eğlenceli geliyor. Aslında direk İspanyolca kulağa çok eğlenceli geliyor… ‘Hija Mia’ diye bir şey var, şarkı mı ninni mi unuttum şu an. Onu dinlesenize vaktiniz olunca, benim çok hoşuma gidiyor.

   Ne kadar potpori kıvamında bir yazı… Lakin artık bu yazıyı sonlandırmalıyım.
   O halde selametle kalın…
Jane “Yarın hiç gelmez.” dedi. “Uyandığın zaman hep bugündür.” Sonra o da yatağına girdi.
Mary Poppins

Bi' Not: Aniden aklıma "Durdurun uçağı, iniyoruz" diyen Zeki Müren geldi. Bu da böyle bir ilavem olsun
Share:

13 yorum :

  1. Ya çok tatlış yazıyorsun ya ^^ Senin mantığın da benim gibi, sınıfta kalmadığım sürece birşey olmaz , aşırı umursamazım bu konuda , inanır mısın hayatımda hiç ders çalışmadım sınavdan önceki gün yarım saat anca çalışırım o kadar . Bu arada sen kaçıncı sınıfa gidiyordun merak ettim şimdi :D
    Tarih okumayı da çok severim ^^
    Sınavlarında ve ödevlerinde başarılar ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim ^^ 10.sınıfım ben :D Tarih okumayı ben de severim, bir de sürekli duygusala bağlamasam..

      Sil
  2. yine çok şekersin yaaaaa her şey yolunda iyi mandaaaal :) bi de ben de lisede iken tersten konuşuyodum hızlaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vay.. Tersten konuşmayı hiç denemedim ama çok eğlenceli gözüküyor, ben de denemek isteyrum :D

      Sil
    2. deneyince söle başarılı oldun muuuu :)

      Sil
    3. Şimdilik arada kafama estikçe ufaktan kelimelerim tersini bulmaya başladım lakin bence uğraşırsam yapabilirim :D

      Sil
  3. Uzun uzun gitme sık sık gel fasulye Güldürdün yazınla yine beni alemsin sen ya :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim ^^ Gönül ister ki her gün yazayım.. Ama okul var işte >_<

      Sil
    2. Haftada 3 yazı yaz 3 güne sığdır Pazar yaz mesela 1 haftaya 3 tane atsan yine olur fasulyem ...

      Sil
    3. Duygu seli yaşadım bir an, bu ne güzel bir yorumdur..

      Sil
    4. Duygu seli olmana hangisi sebep oldu ???? Hangi cümle

      Sil
    5. Tüm yorum, ama özellikle fasulyem kısmı :D

      Sil

Bu bloğun tüm hakları pamuğa ekilmiş bir fasulye tohumunun içinde saklıdır. Blogger tarafından desteklenmektedir.