Fasulye yeni okul döneminden selamlarını sunar. Araya on beş
gün girmesine rağmen ben tatil havasına kendimi epey kaptırmışım. Okulun saat
kaçta başladığını ve kaçta bittiğini, alarmımı kaça kurduğumu bile unutmuşum…
Şu an da henüz tam bir uyum sağlayamamış durumdayım; akşamları uykum yok,
sabahları uyanamıyorum bir türlü. Otobüste, okulda yaslanacak bir omuz bulsam
hemen gözlerimi kapayıp uyku moduna geçiverecekmişim gibi, ama bırakmıyorlar ki
uyuyayım!
Daha ikinci dönemin başlayışının ardından sadece ama sadece birkaç
güncük geçmişken mesela, neden bir okul yarına matematik deneme sınavı koyar ki
blog? Ya da ben neden bloğu okuyanlara değil direk bloğa hitap ediyorum? Bu
öğrenci neden sınav kâğıdında adam asmaca oynuyor? Ben kendimi yeniden okula
alıştırma süreci içinde ilk iki gün defter bile tutmuyorum yahu!
Ben neden başlıktan bağımsız bir konuyla başladım peki? Hâlbuki
bugün buraya görür görmez kendimi mimlediğim bir mim dolayısıyla geldim. Kendi
yaptığım mimlerin sonuna kimi mimlediğimi yazmayı unuttuğumdan olsa gerek, diğer insanların
yaptıkları mimlerde de kimi mimlediklerini umursamadan mimi beğendiysem anında
üzerime alınıyorum. Yani benim mimlerimde siz de beğendiyseniz alıp
yapmalısınız demek oluyor bu.
Mimin konusu blog ismimin hikâyesi. Ben tam olarak
şuracıktan aldım kendisini.
Bloğumun ismine bayılıyorum: Do re mi fa sul ye! Bulmak için
az kafa patlatmadım. Şöyle ki, ilk yazımı okuduysanız benim eskiden de bir
bloğumun olduğunu ama muhtelif nedenlerden ötürü kapattığımı bilirsiniz. Bir bloğun
ismi en can alıcı noktalardandır, bazen durup isme birkaç kere bakıp “Maşallah”
dediğim olur. Gerçi sadece blog değil; kitap, film, dizi, hatta bir insanın, hayvanın
yahut yemeğin ismi…
Ben de yepyeni başlangıçlar yapmak istediğim, güzel ve eğlenceli
bir mekân olmasını hedeflediğim yeni bloğum için çarpıcı bir isim bulmak
istiyordum. ‘Çarpıcı’ kelimesini kardeşim bir ara o kadar çok kullanmıştı ki,
kendi kendime onu azıcık kıskanmış ve fırsat bulduğum anda bu kelimeyi
kullanmaya karar vermiştim. Bugüne nasipmiş. Yahu sen 8-9 yaşında çocuksun, ben
en fazla ‘güzel, etkileyici’ falan derken sen bu kelimeyi nereden öğrendin de cümlelerinde
doğru bir şekilde kullanıyorsun? Ufak bir kıskançlık meselesi değil bu, durum
benim için epey ciddi!
Yeniden neyse diyor ve bu ismi buluş hikâyeme geçmeye
çalışıyorum. Kendimi ifade eden, içime sinen, söz sanatlarından uzak, basit ama
vurgulu bir kelime olması gerekiyordu. Böyle olması gerekiyordu çünkü son
zamanlarda bu özelliklere sahip o kadar güzel dergi vesaire isimleri görmüştüm
ki; basit gözüken ama düşününce altında onca anlam barındıran; benim neyim
eksikti, ben de istiyordum. Tuhaf takıntılarım olduğunu söylemiştim.
Sonra epey uzun süre farklı isimler düşündüm. O kadar saçma
sapan şeyleri bile değerlendirmeye aldım ki şu an hatırlasam eminim kahkahadan
kırılırdım ama unutmuşum. Sonra bir anda kendi kendime dedim ki “Yavrum, sen
bir Fasulye değil misin? Kendini anlatacak bir blog ismi istiyorsan bu neden
senin tür ismini içeren bir isim olmasın ki?” Harika bir fikirdi! Ama tek
başına yeterli değildi zira bloğumun ismini tutup da dümdüz ‘fasulye’ koymak
istemiyordum.
Sonra saatlerce düşündüm. Fasulye kavanozu, bir kavanoz
fasulye, pamuktaki fasulye ve içinde fasulye kelimesi geçen onlarca şey buldum ama hiçbiri aradığım şey değildi. Kendi kendime o kadar çok fasulye
kelimesini tekrar etmiştim ki artık o çok tekrar edilen şeyin kulağa çok
mantıksız geldiği noktadaydım. Hatta kelimenin aslının fasulye mi yoksa falusye
mi olduğunu sorgulamaya başlamıştım. Kendime kesinlikle beyin ölümüm
gerçekleşti gözüyle bakıyordum. Sonra bir anda aklıma o geldi: do re mi fa sul
ye! O an o kadar mutlu olmuştum ki evde küçük çaplı birkaç çığlık atmış
olabilirim. Hatta kardeşim “Anne ablam delirdi mi?” sorusunu yeniden
dillendirmiş bile olabilir. Ama o benim için büyük hatta kanımca insanlık için
de büyük olması gereken bir andı!
“Satırlardır ballandıra ballandıra anlattığın şey bu muydu?”
demeyin, gayet mühim bir mesele bu!
Bir mim yazısının da sonuna gelmiş bulunmaktayım, o halde
ben de şimdilik gidiyorum.
Selametle…
Ay bende gece uyamıyorum , sonra da sabah zor değil baya baya kalkamıyorum ya :D
YanıtlaSilHahaha en iyisini yapıyorsun direk al ve kafana göre yap ben üşengeç olduğum için biri mimlediğinde kendimi yapmak zorunda hissedip yapıyorum :D
Ya senin bloğunun ismi hep bana çok zekice geliyor , ki gerçekten de çok uğraşmışsın ^^
Sabah elimde olsa ben de kalkmam ama okul var yahu, ben kalkmasam annem babam kaldırır, bir de gecikir trafiğe kalırım >_<
Silİsim bulmak zor zanaat fasulyecim bir yıl da sürer iki yıl da.
YanıtlaSilLakin çok güzel ve de çok başarılı ismin tebrik ederim 💕
Teşekkürleer :)
SilFasulye sevimli.. :))
YanıtlaSilSağolun :)
SilAllah seni napmasın bak şimdi sana blogun cevap veriyor. İyi etmişsin adımı fasulye koymakla. Fasılle derler bana. Latince de ise fasulyus vulgaris :)
YanıtlaSilVe şimdiii senyorita fasulyus vulgaris teşrif ediyooor :D
Silsenin izleyici butonun nerde yaaa soruyolaar :)
YanıtlaSilAaa, yok ki benim izleyici butonum :) Dur ekleyeyim
YanıtlaSilBu blogunun kalıcı olmasını dileyerek,
YanıtlaSilÖğrencilikteki sabah anları, artık kalıcı, bilesin :))))
Maalesef epey tecrübe ettim o sabah anlarını >_<
SilÇok güzel bir blooog
YanıtlaSilÇok güzel bir hikayee
Çok tatlış bir blogger
Çok çarpıcı bir isiim
Abone oldum fasulye :)
Sağolun, var olun, eksik olmayın efenim :D Çoook teşekkür edeyim o halde ben de :)
SilDeep tone sayesinde an itibariyle güzel blogunu keşfetmiş bulunuyorum do re mi fa sül ye! :D yazını baştan sonra kadar alakalı alakasız dinlemeden zevkle okudum ve keyif aldım. Enerjin, dilin, samimiyetin hoşuma gitti takibe alıyorum. Evet isim çok önemlidir. Şiirde kitapta blogda nerede olursa olsun isim göze çarpar. Bu nedenlenisimde hikayesi de önemlidir. Sen kendi hikayeni paylaştığın için teşekkürler. Bence çok orijinal bir fikir. Düşündüğüne değmiş.hem akılda kalır. Benim takip ettiğim bir blog vardı neydi onun ismi diye saatlerce düşünmeme gerek olmayacak. Do re mi fa sül ye :) :)
YanıtlaSilMusmutlu oldum ben birazcık, böyle kolilerce çikolata falan yemiş gibi, ne tatlı yorumlarınız var sizin @_@
SilÇikolata iyidir.şeker komasına girmediğin sürece. O senin tatlılığın ayrıca fasülyee :)
SilŞeker koması da neymiş yahu :D
SilBsii dicemmm 😃 hala izleme butonun yok 😃 takip et butonuna bastım ama hata verior eğer yaparsan takip etcem seni 😃
YanıtlaSilPiyangodan ckmadım tabiside deepsten geldim.Headerin hariks ötesi olmus kii 😃
Zaten Deep olmasa nice olur biz bloggerların hali :) Header için teşekkürleer :D
SilHaha 😃 sana bu yorumu yazdktan sonra tekrsmar takip et dedim oldu 😃
YanıtlaSilİçimden bir yerlerden yardım göndermişim :D
SilAhahahaha,çok beğendim kuzucuk tarzını,dil hakimiyetini,zekanı.Deep'in dediği kadar varmışsın.Bir tek bunu değil bir kaç yayınını okudum da öyle yorumluyorum.Yaş itibarıyla da direkt sen diyorum,çünkü sanırım annenden de büyüğüm.Bak mesela şu ' itibarıyla ' kelimesini sen günlük hayatta hiç kullanmamış ve hatta hiç duymamış bile olabilirsin.Ama ben tahatlıkla kullanıyorum.Fasulye adını okuyunca aklıma ilk gelen şey;fasulye gibi nimetten ,deyimi oldu ki sen bunu hak etmişsin kuzu,bravo.
YanıtlaSilTeşekkür ederim :) Tabii ki sen deyin, geçenlerde Deep'e dediğim gibi, daha yolun yarısının(yaş 35, yolun yarısı eder) yarısında değilim :D ama 'itibarıyl' bildiğim ve kullandığım bir kelime :) ben kendimi nimetten sayayım o halde :D
SilDeep sayesinde güzel bir fasulye tanıdık, ne mutlu bize :)
YanıtlaSil